Türk İş Hukuku’nda haftalık 45 saatin üzeri “fazla çalışma”, işyerindeki normal çalışma süresi haftalık 45 saatin altında ise 45 saate kadar olan çalışma “fazla sürelerle çalışma” olarak isimlendirilmektedir. Fazla mesai % 50, fazla süreli çalışma % 25 zamlı olarak işçiye ödenir. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Bordroda fazla çalışma bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda Yargıtay’a göre, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerekir.
İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması olanaklı değildir. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmektedir. Yargıtay, 9.Hukuk Dairesi, yıllık 270 saatle sınırlı olarak toplam yılık çalışma süresinin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağını ve zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmektedir. Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedi buçuk saati geçemez (m.69/3). Bu hal de günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık 45 saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde 7.5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararı bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/ 40862 E, 2009/ 17766 K).
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41. maddesinde yazılı olan fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin kökleşmiş uygulaması bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K.).
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.İşçinin alınterinin karşılığını tam olarak aldığı; işverenin bol kazanç elde ettiği nihayetinde çalışma barışının bozulmadığı günler dilerim. 18.11.2013
Av.Tevrat DURAN
4 Yorumlar
Merhaba, İşyerinde özellikle ay sonlarında çok fazla mesailerim oluyor bazen eve gitmiyor bazen gece 2-3 gibi çıkıyorum tabi sabah yine aynı saatte işbaşı yapıyorum. Ücretim fazla mesailerim hesaplanarak düzenli yatıyor bu yıl 450 saat mesai yaptım. Ama artık dayanamıyorum. Yaklaşık 8 yıldır çalıştığım için haklarımı alarak çıkmak istiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim? Konu hakkında yardımlarınızı rica ederim.
İşvereniniz ücretinizi ödediği için tebriki hak ediyor. İşçi ile işveren arasındaki iş ilişkisini düzenleyen 4857 sayılı yasa fazla mesaiyi de atlamamış, düzenlemiştir. Buna göre işçiye yılda 270 saatten fazla mesai yaptırılamaz. Eğer bu durumda iseniz durumu işvereninize yazılı şekilde bildirerek bu duruma son verilmesini aksi takdirde iş akidnizi haklı fesh yoluna gideceğinizi bildiriniz.
Hızlı geri bildiriminizi için teşekkür ederim. Fazla mesailerimin bir kısmı yıl başlarında yapılan bir proje nedeniyle oldu. Ama her ay 20-40 saat arası bir mesaim oluyor. Ama bunların bir çoğunu 2-3 gün içerisinde yapıyorum, asıl yorucu olanda bu oluyor aslında. Yazılı bildirimden kastınız mail olarak mı? Yol gösterebilir misiniz? Çok teşekkürler,
Elbette