Yeni yasa ile 1 Temmuz 2012 sonrası İşçiden 'ibraname alma dönemi' kapandı.

01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098  Türk Borçlar Kanunu genel  alacak borç ilişkisinde olduğu gibi işçi işveren ilişkisinde de köklü yenilikler getirmiştir. Yeniliklerden biri de işçi işveren arasındaki ibraname konusudur.  Artık ibraname imzaladığı halde alacakları eksik ödenmiş olan işçi mahkeme yoluyla kalan alacağına kavuşabiliyor. Elbette tazminat alabilmenin bir takım yasal şartları olup bu  yazımızda sırasıyla inceleyelim.

          Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 28.06.2010 tarihli 2008/33370 Esas 2010/20672 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi “.. ibraname, bir borcun tam ya da kısmen ifa edilmeden sona ermesini sağlayan özel sukut nedeni olarak kabul edilmelidir. Bu noktada ibra sözleşmesinin ödeme yönünde bir anlaşma olmadığı, borcun sona erme şekillerinden biri olduğu belirtilmelidir.” olarak tanımlanmaktadır.

İŞVERENLER DİKKAT ; İŞÇİYE ÖDEME YAPARAK BORCUNUZDAN KURTULABİLİRSİNİZ.

Genel anlamda ibranameye 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK 132. maddesinde yer verilmiş 420. maddesinde ise işçi işveren ilişkisiyle sınırlı olarak ibraname sözleşmesi düzenlenmiştir. Yasa koyucu işçi işveren arasındaki akdi ilişkide yasa maddesinin yazılış biçimine bakılacak olursa ibranameye değer vermemiş, borcu sona erdiren nedenler arasında ibrayı saymamıştır. Bunun anlamı şudur, işveren işçiye karşı iş ilişkisinden doğan borcunu ancak ödeme ile sona erdirebilecektir, işçi bir kısım hakkından ya da hakkının tamamından yazılı beyan ile vazgeçemeyecektir.

İşçi, tazminata hak kazanmayacak şekilde işten çıkmışsa işveren, işçisine tazminat ödemeyecektir. Yasal olan budur.

                    6098  Sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndaki tanımıyla “ibraname”de bize göre ‘işçilik hakkı ödeme belgesi’ nde aşağıdaki unsurlara yer verilmelidir, aksi takdirde ibraname ya da bize ait tabirle “işçilik hakkı ödeme belgesi” hukuk dünyasında kendine yer bulamayacak hem de kesin olarak geçersiz sayılacaktır. ARTIK İBRANAME DEĞİL ÖDEME ESASTIR. 1.7.2010 SONRASINDA;

Eğer;

1-     İbraname yazılı yapılmamışsa

2-    İbraname  tarihi ile işten ayrılma tarihi arasında en az bir aylık süre geçmemişse

3-    İbranamede alacağın türü ve miktarı açıkça yazılmamışsa

4-    Ödeme miktarı tazminat ve ücret,fazla mesai gibi alacakları tam karşılamıyorsa yani eksik tazminat ödenmişse

5-   Kıdem,ihbar tazminatı,fazla mesai,izin ücreti gibi alacaklar  banka aracılığıyla ödenmemişse

 işçinin imzaladığı ibraname kesin olarak hükümsüzdür . Yukarıdaki şartlardan birini dahi taşımayan ibraname belgesi hükümsüz sayılacak ve işçi kıdem ihbar tazminatı,fazla mesai,genel tatil ücreti,yıllık izin ücreti ,ikramiye gibi alacaklarını işverenden talep edebilecektir.

          İşçinin vefatı nedeniyle işçinin mirasçıları ya da yakınlarının işverenden kıdem tazminatı,  destekten yoksun kalma tazminatı gibi hakları bakımından da aynı şekilde ibraname düzenlenmelidir aksi takdirde ibraname geçersiz sayılacaktır.

            İşçiye tazminat ödendi , işçinin hakkı kalmamıştır şeklindeki ibranameye değil banka kayıtlarına bakılacaktır. Bankadan işçiye ödeme varsa tamam yoksa işçi hakkına kavuşacaktır. BU NOKTADA İŞÇİSİNİN HAKKINI TAM OLARAK VEREN İŞVERENLERİN DE DİKKATLİ OLMASINI TAVSİYE EDİYORUZ. Bankadan ödeme yoksa işçi ödemeyi inkar ederek bu Kötüniyetli işçiler işverenden tazminatı 2. kez alabilecektir. Yasa buna engel değildir. Kötüniyetli işverenler, işçiye hakkını vereceğiz diyerek ibraname almış ve fakat ödememişse işçinin ibranameye imza atması önemsizdir işçi dava açarak hakkını alabilecektir. 9.3.2015

Av. Tevrat DURAN,İstanbul,İncirli

0 553 254 81 34

Tavsiye Edilen Yazılar

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir